Birbirleriyle ilişkilerini göz önünde bulundurmamız gereken psikoterapinin üç aktörü nedir?

Resim
Psikoterapinin seyrini etkileyebilecek üç aktör vardır ve bunlar danışan, terapist ve nadiren bilinen danışan-terapist etkileşimi veya terapötik ilişki olmak üzere üç temel unsurdur. Psikoterapinin her iki taraf için de büyük bir anlamı vardır ve olumlu etkilerini görmek amaçlamaktadır. Terapi seanslarının sonunda danışan düşüncesi, duyguları veya davranışları hakkında içgörü kazanmalıdır. Danışan açısından baktığımızda, terapinin ana yapısında ortaya çıkan ilişkili bazı faktörler vardır. İlk olarak, danışan terapistin yardım etmesi için gönüllü olmalıdır. Danışanların, demografik özelliklerinin ötesinde, zihinsel olarak motive olmaya hazır olmak, olumlu sonuçlar elde etmek için daha yararlıdır ve terapist ile danışan arasındaki ilişkiyi etkiler. İkinci olarak, terapist terapiyi oluşturur ve bir lider olarak terapinin kontrolünü ele alır. Bu nedenle, hem bireysel hem de teorik olarak bir çok yetkinliğe sahip olmalıdır. Amacının danışana yardım etmek ve dış dünya ile ilgili günlük duygu

AY TUTULMASI- Yılın son ay tutulması ve karantina

Ay tutulması tam da bugün bu saatlerde bizleri etkisi altına almış bulunmakta. Yılın son ayına girerken herkes tarafından tarif edilmez etkisi altına gireceğimiz ay tutulmasının, hayatımıza neler yapacağı merak konusu. Hayat bu yıl bizleri belki de yaşamımız boyunca tahmin edemeyeceğimiz bir sürecin içine de almıştı zaten. Etkisi ne zaman azalır veya yok olur bilemiyorum fakat insanlık üzerinde büyük bir iz bıraktığı kesin. Yılın son tutulması tam da şu an ve ikizlerde gerçekleşiyor,  (bunun tam olarak ne anlama geldiğini inanın ben de bilmiyorum ama bir etkisi olacak o kesin!) sadece biraz duygularımı yazıya dökmek istedim. Lütfen eğer siz de bu yazıyı okuyorsanız, her ne zamanda olursanız olun, hisleriniz size yük olmaya başlıyor gibi düşünüyorsanız, bir müzik açın, (size huzur veren müzik) ve yazın.

Yaşam tüm imkanlarıyla bize sunulmuş vaziyette. Tek yapmamız gereken biraz etrafa odaklı, vurdum duymaz olmadan yaşamaya çalışmak. Uzun zamandır uzaydaki yaşama dair yoğun olmasa da bir araştırma içerisindeyim. Ay'ın geçirdiği tüm evrelerini hayretle izlemek, bana huzur veren bir aktivite. Dün yine balkonumdan bakarken ayın evden gözüktüğünü farketmek beni çok mutlu etti.(Genellikle Ay'ın bulunduğu açılar evimizden seyredilmiyor)sonunda farkedemeyecek de olsak Ay'ın eşsiz görüntüsüne uzun dakikalar bakma fırsatı yakalayacak olmak, beni çok mutlu etti ama ne yazık ki sonra bakarım dediğim için ilerleyen saatlerde Ay zaten pozisyon değiştirmişti. Fakat bu bir olaya şahit olmama vesile oldu.Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) tam da 21 sularında ülkemizin üstünden geçiyordu ve uygulamada (Skyview) bir anda  gözüme çarpınca bakmaktan kendimi alamadım. Ama dakikalar içerisinde gözden kayboldu. ISS dünyaya yaklaşık 450 km uzaklıkta ve 27 km hızla uzayda hareket halinde. Düşününce bu kadar düşük hızla dakikalar içerisinde gözden kaybolması da üzücü. Aynı zamanda youtube yayını yapan uzay istasyonunu isterseniz canlı izleyebilirsiniz. Tabi ben eş zamanlı uzaydan Türkiye görünümünü merak edip açsam da atmosfer bulutlarla kaplıydı ve beklediğim sonucu alamadım. Güzel haber, istasyonda bulunan astronotlardan birine ait tweet ile Venedik görüntüsünü ulaşabildik. Buraya bırakıyorum. 

VENICE(29.11.2020) by @Astro_Soichi 
https://twitter.com/astro_soichi


Bu kadar uzay merakı yeter sanırım. Ay tutulması bizi alıp bambaşka ama bir o kadar da gerçek yüzüne götürdü. Hayat her insan için belli dönemlere ayrılır. Bu dönemler herkes için farklılaşsa da vardır ve yaşanır. Gerçekleşen ay tutulması ile beraber, özümüze döndük ve bize büyük oranda olumsuz etkileri olacağını öğrendiğimiz tutulma, düşünmemize vesile oldu. Güzel de oldu. Çünkü günlük yaşantımız o kadar çok zihnimizi dağıtacak şeylere sahip ki fırsat bulup kendimize, içimize bakıp onunla ilgilenemiyoruz. Tam da evlerde daha uzun vakitler geçirmeye başladığımız bu günlerde, kendimizi sorgulayıp etrafımızdaki arkadaş ve aile bireyleri ile iletişimlerimizi daha sağlıklı hale getirmek için çabalayabileceğimiz doğru zamanlar. Tüm duygu ve düşüncelerinizi süzgeçten geçirmekten çekinmeyin. Hayat, siz kendinize yatırım yaptıkça ve kendinizi iyileştirdikçe elindeki imkanları bir bir sunmaya başlayacaktır. Değerleriniz, sizin doğrularınız ve yanlışlarınız tamamen toplum normlarından uzak nelerdir, bunları anlamanız ve hayatınızı bunlar doğrultusunda şekle sokmanız için büyük bir nimet karantina. Ben karantina vesilesiyle yazmayı, hayatımın içine dahil ettim. Huzuru ve içsel kendinizi bulduğunuz güzel günlere... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Terapiye gitmek zorunda kalsaydın hangisini tercih ederdin? Psikodinamik mi yoksa Psikoanalitik mi?

Kendini Gerçekleştirme Üzerine